İstanbul Kültür Üniversitesi, pandemi koşullarında akademik ve idari personeline yönelik, “Rezilyans - Zor Zamanlarda Dayanıklılık ve Esneklik” atölyesi düzenledi.
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ), COVİD-19 pandemisi nedeniyle değişime uğrayan yaşam koşullarında dayanıklılığı artırmak için personeline özel “RezilAyans - Zor Zamanlarda Dayanıklılık ve Esneklik” atölyesi düzenledi. Akademik ve idari personele yönelik olarak online düzenlenen atölyede, yönetici koçu ve danışman Belkıs Kazmirci konuşmacı olarak yer aldı.
Etkinlik, İKÜ Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver’in konuşmasıyla başladı. 26 Eylül’de Kültür Koleji’nin 61. kuruluş yılını kutlayacaklarını ifade eden Dr. Akıngüç Günver, “Kuruluş yıldönümümüze yaklaşırken, dayanıklılık temalı bir etkinlikte olmak son derece anlamlı. Geriye dönüp baktığımızda Kültür Koleji hakkında çoğu zaman duyduğumuz sorular: Bugünlere nasıl geldiniz? Türkiye’deki sosyal, ekonomik, politik pek çok değişimde 60 yıl nasıl ayakta kaldınız? Hikayenizin özü nedir? Galiba burada anahtar kelime, kurum olarak sahip olduğumuz farkındalık. Dayanıklılığımıza ilham veren; kim olduğumuz, amaçlarımız, güçlü ve zayıf yönlerimize ilişkin bilincimiz.” dedi.
Kurumlar da insanlar gibi krizleri ve korkularıyla yaşar
Kurumların da insanlar gibi korkularıyla, kaygılarıyla, krizleri ve beklentileriyle yaşayan varlıklar olduğunu dile getiren Dr. Bahar Akıngüç Günver, “Kurumları dayanıklı kılan, zamanı ve mekanı aşma gücünü veren, mücadele ruhunu besleyen onu şekillendiren insanlardır. Kültür ailesi olarak üniversitede 23, kolejde 60 yıldır amacımıza, misyonumuza ilişkin farkındalığı yüksek bireylerle çalıştık. Zamanı aşabilme gücü ve cesareti biraz da burada gizli. Onursal Başkanımızın tasviriyle dört yanı insan olan bir iş yapıyoruz. İnsanın zihnine, kalbine, geleceğine dokunan bir iş yapıyoruz. Bu noktada her anlamda iyi olabilmek için, iyi insan yetiştirebilmek için önce iyi hissetmeye ihtiyacımız var. Şu dönemde kolay zamanlardan geçmiyoruz. Bireysel olarak yaşamdaki rollerimizin hepsi belli testlerden geçiyor.” diye konuştu.
Amacımız pandemiyi güzel noktalamak
Geçtiğimiz 6 ayın herkes için zor olduğunu vurgulayan Mütevelli Heyet Başkanımız, “Pandemi, dağarcığımızdaki tüm bilgileri ve deneyimleri yeniden gözden geçirdiğimiz bir zaman dilimi. Distopik kurguyla yazılmış bir senaryo gibi pandemi. İlerde çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağımız bir hikaye. Bir gün bir virüs hayatımıza girdi ve bütün ayarlarımız değişti. Ancak amacımız bu hikayeyi güzel noktalayabilmek. Aynı gemide tecrübe ettiğimiz bir dayanıklılık testinden elbirliğiyle çıkabilmek. Yeni ruhsal ve duygusal donanımları bagajımıza ekleyerek yola devam edebilmek. Her şeyi tek başımıza başaramayız. Böyle zamanlarda farklı bir göz, başka bir yorum, yeni bir ses iyidir.” diyerek konuşmasını noktaladı.
Rezilyans becerilerimizi geliştirmemiz gerekiyor
Son 6 aydır dünyanın çok zor bir dönemden geçtiğini, her şeyin değiştiğini ve yaşanan bu hızlı değişimlerin insanları kaotik bir dünyanın içine bıraktığını ifade eden Kazmirci Eğitim ve Danışmanlık’ın Kurucusu Belkıs Kazmirci, “Bu dönem hepimizin rezilyans becerilerimizi geliştirmemiz; daha dayanıklı ve esnek olmamız gerektiğini bize gösterdi. Rezilyans becerileri kişinin hem doğuştan gelen hem de sonradan öğrendiği özelliklerdir. Düşmemek mümkün değil. Ancak düştükten sonra esas mesele kalkıp yola devam edebilmek. Rezilyasın psikolojik anlamı da bu. Çabuk iyileşebilmek, eski formuna geri dönebilme, dönüşme ve gelişme. Rezilyansın anlamı ise kişinin olumsuzluklara karşı hazırlıklı olabilmesi, zor koşullara uyum sağlaması ve kendini güçsüz hissettiği anlarla başa çıkabilmektir.” dedi.
“VUCA Dünyası” Kavramı
ABD ordusunun, askerlerini belirsiz durumlar için hazırladığı “Vuca Dünyası” kavramından söz eden Kazmirci, “Vuca; değişkenlik, belirsizlik, karmaşa ve tanımlanamazlık anlamlarına geliyor. Biz de şu anda böyle bir durumun içindeyiz. Kendimizi birden, önümüzdeki 10 yıla yayılacağını düşündüğümüz dijital değişimin, dönüşümün içinde bulduk. Şu anda bir bilinmezin içindeyiz ve haliyle kaygılıyız, korkuyoruz. Elbette bu pandemi bir gün sona erecek ancak VUCA bitmeyecek. Çünkü sözünü ettiğimiz değişim hızlanarak devam edecek. Bu durumda yapmamız ise gereken sakin ve soğukkanlı olmak. Stres, kaygı her daim olacak. Önemli olan bizim yönetmekle sorumlu olduğumuz kendi stresimiz.” diye konuştu.
Vazgeçmeyin, sakinliğinizi koruyun, duygularınızı yönetin
İyimser olmanın rezilyansın önemli bir parçası olduğuna dikkat çeken Belkıs Kazmirci, kişinin dayanıklı-esnek olabilmesi için taşıması gereken özellikleri ise; “vazgeçmemek”, “esneklik”, “sakinliği korumak” ve “çeviklik” olarak sıraladı. Kazmirci, rezilyans özelliklerinin “yaklaşım”, “farkındalık” ve “enerji yönetimi” ile geliştirebileceğini de sözlerine ekledi. Victor Frankl’ın bu noktada bir sözü çok anlamlı: “İnsanın elinden her şey alınabilir, bir şey dışında: insan özgürlüklerinin sonuncusu olan herhangi bir koşulda tavrını belirleme ve kendi yolunu seçme özgürlüğü.” Bu yaklaşımla ilgili. Belkıs Kazmirci Rezilyansın özüne ilişkin katılımcılarla özet olarak şu başlıkları paylaştı: “Gerçeği kabullenin, dikkat, zaman ve enerjinizi seçerek yönlendirin. Anlamlı bir amacınız olsun. Sorumluluk alın ve eyleme geçin. Farkındalık ve zihin yönetimine yatırım yapın. İyi yaşam alışkanlıkları geliştirin. Deneyimlerden öğrenin.”
En güçlü rezilyans özellikler: Çözüm odaklılık ve sorumluluk alma
Etkinlikte uygulamalar da yaptıran Kazmirci, katılımcılara kendi deneyimleri üzerinden en güçlü rezilyans özelliklerini sordu. 9 seçenekten oluşan ankette katılımcıların yüzde 15’i çözüm odaklı, yüzde 15’i sorumluluk alan, yüzde 12’si güçlü ilişkiler ve empati kuran, yüzde 12’si sakin ve soğukkanlı, yüzde 12’si meraklı ve yeniliklere açık, yüzde 11’i dayanıklı ve güçlü, yüzde 9’u inatçı ve pes etmeyen, yüzde 8’i esnek ve çabuk uyumlanan, yüzde 6’sı ise gerçekçi ve iyimser başlıkları en güçlü rezilyans özellikleri olarak seçti.