Sevgili Kültür Ailem, 

En son 31 Temmuz’da sizlerle paylaştığım mesajımın ardından pek çok geri bildirim aldım. 19 hafta boyunca üniversite gündemine ilişkin notlarımın amacına ve yerine ulaştığını bilmek, görmek, duymak benim için çok anlamlıydı. Önümüzdeki süreçte de iki haftalık periyodlarla üniversite gündemimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğimi belirtmek ister, iletişimimizi yorumlarıyla besleyen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.  

Değerli Kültür Ailem,  

Geçtiğimiz iki hafta içinde paylaşılan sonuçlarla normalleşme gündemi yerini ikinci dalga senaryolarına bıraktı. Pandeminin ekonomik yan etkileriyle birlikte krizin baskısı giderek kendini hissettiriyor.  Mart ayında tecrübe ettiğimiz şok fazına göre daha bilinçli ve hazırlıklı olsak da önümüzde henüz uzun bir mücadele süreci var. 
Krizlerden çıkış için kestirme bir yol yok.  Bu noktada en etkili baş etme stratejisi krizin etkilediği yaşam katmanlarına cesaret ve sükunetle dokunabilmek. Çözüm bekleyen süreçlerde edilgen olmak yerine aktif kalmayı seçmek en önemlisi bilgimizle, aklımızla, duygularımızla, cesaretimizle çözüm süreçlerine dahil olmak.
Kültür Ailesi olarak 28 Temmuz-14 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşen tercih günlerimizde bu anlamda çok önemli bir sınavı başarıyla verdiğimizi düşünüyorum. Tüm kadrolarımız kampüslerimizde ve dijital platformlarda görev aldı. Dijital ve fiziksel alanda sergilenen akademik ve profesyonel efor çok değerliydi. “Bu yıl tercih dönemi nasıl olmalı?” sorusu gündeme geldiği andan itibaren; fiziksel ve dijital alanda yaratıcı düşünebilmenin, varlık gösterebilmenin sınırlarını zorladık. Sonuç itibarıyla; dijital platformumuzda ve kampüsümüzde 3851 adayla 4053 görüşme sağlandı. Sayısal göstergeler elbette önemli ancak 2020 aday iletişimi; krizin bizi değil bizim krizi yönettiğimiz bir dönem olarak kurumsal hafızamıza geçti. Yüksek lisans başvuruları ve yaz öğretimi gibi kritik çalışmaların da devam ettiği bu dönemde emeği geçen; sürece varlığı, fikri, bilgisi ve desteğiyle dahil olan tüm çalışma arkadaşlarıma, her biri bizim için çok değerli olan öğrencilerimizin oluşturduğu Kültür elçileri ekibimize teşekkür ediyorum. Bu eforun karşılıksız kalmaması ve Eylül ayının ilk haftasında başlayacak kayıt dönemine yansıması hepimizin ortak dileği.  Bu vesileyle kayıtlarımızın da sağlık ve güvenlik ilkesinden ödün verilmeden en iyi şekilde planlanacağına; akademik ve idari kadrolarımızın bu süreçte gereken desteği sağlayacağına yürekten inanıyorum. 

Geçtiğimiz hafta üniversitemizi yakından ilgilendiren bir diğer değişim ise akademik takvimimizde yaşandı. YÖK’ten gelen açıklamayı takiben, 2020-2021 akademik takvimimiz güncellendi. Yeni akademik yıl başlangıç tarihimiz 5 Ekim 2020 olarak belirlendi. Yeni döneme ilişkin planlanan tüm çalışmalarda güncel takvimin tüm mensuplarımız tarafından hassasiyetle dikkate alınması son derece önemli. 

Değerli Mensuplarımız, 

Yönetim kurulumuz, dekanlarımız ve meslek yüksekokulu müdürlerimizle toplantılarımız devam ediyor. Yeni akademik yılda kampüslerimizin stratejik ve lojistik planlamalarıyla hibrid eğitim senaryolarımız üzerine çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2020-2021 planlarımızda en önemli başlıklarımızdan biri araştırma ve yayın performansı. Beklentimiz 8 Fakültemiz, 2 Meslek Yüksekokulumuz, Araştırma ve Uygulama Merkezlerimizle bilimsel düşünceyi destekleyen, kamu yararını gözeten, basın ve sivil toplum kuruluşları için rehber olabilecek araştırma ve yayınları artırabilmek. Bu konuda akademik kadrolarımıza desteğimiz sürecektir. Bununla birlikte Teknoloji Transfer Ofisimiz de (TTO) çalışma planlarını oluşturdu. Yeni ve yaratıcı fikirleri yüreklendirecek bir adres olarak tasarlanan İKÜ TTO’nun akademik ve idari tüm kadrolarımız tarafından desteklenmesini önemle rica ediyoruz. 

Üniversitemizin entelektüel eforu, yaratıcı düşünceyi ve araştırma ruhunu güçlendirmeye odaklanan alternatif kanallarını bu yıl çok daha aktif kullanabilmeliyiz. Bu kapsamda Herkese Bilim ve Teknoloji Dergisi’nde üniversitemize ayrılan Kültür sayfası çok önemli bir olanak. Paylaşmanın bir ihtiyaç, üretmenin ise iyileştirici gücünü yeniden keşfettiğimiz bu dönemde; okumaya, araştırmaya, yazmaya zaman ayıran mensuplarımıza sayfamız her zaman açık. Bu çalışmada katkısı ve katılımı olan mensuplarımıza teşviğimizin devam edeceğini de bu vesileyle belirtmek isterim. 

Değerli Kültür Ailem, 

Yaşayarak öğrendiğimiz bir dönemdeyiz. Pandeminin yarattığı kırılmaların, açtığı boşlukların etkisini hepimiz hayatımızın farklı katmanlarında hissediyoruz ve hissetmeye devam edeceğiz. İnsan sağlığını ve güvenliğini hedef alan bu krizde yapabildiğimiz ölçüde dayanıklı olmamız gerekiyor. Kendimize ve birbirimize yeni yollar, ufuklar, düşünce kapılarını aralayabilmek çok önemli. Mesafe artık bir zorunluluk. Dolayısıyla iletişimde, etkileşimde, paylaşımda, dayanışmada yeni formüller geliştirmek temel bir ihtiyaç. Biz, Kültür ailesi olarak bunu başarabilecek güçteyiz. 

Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle… 

Selamlarımla
Dr. Bahar Akıngüç Günver
Mütevelli Heyet Başkanı