Sevgili Kültür Ailem, 

COVID-19 günlerini uzun yıllar sonra birkaç cümleyle özetlemem gerekse söze nasıl başlardım? Bazen bu soru üzerine düşünüyorum. Sanırım kısa ve öz olarak; “Tek belirli olanın belirsizlik olduğu bir dönemdi” diyebilirim. Korona günlerinde yönetim; soru işaretleri ve ünlemlerle dolu bir yolculuk gibi. Okul ne zaman başlayacak, işe dönüş nasıl olacak? Kurum kültürü, örgüt iklimi, eğitim atmosferi nasıl etkilenecek ve değişecek? Binlerce soru, binlerce yanıt, onlarca senaryo ve duygusal ağırlığı son derece baskın, büyük bir sorumluluk…

Değerli Kültür Ailem, 

Yönetişim ilkelerimiz ve felsefemiz gereği, umudu ve güveni korumak her zaman önceliğimiz. Ancak bizim doğrularımızın yanında krizin de göz ardı edilemeyecek gerçekleri var. Bu dönem ülke ve dünya genelinde tüm sektörlerin dengesini derinden etkiledi. Kültür ailesi olarak bizler de krizin baskısını çeşitli seviyelerde hissettik ve hissetmeye devam ediyoruz. Kurum tarihimizde, şimdiye kadar hiç yaşamadığımız deneyimlerimiz oldu. 25 yıla yakın süredir, öz kaynaklarıyla ayakta duran, eğitimden kazandığını eğitime ve insan kaynağına aktaran üniversitemiz ilk kez ekonomik sürdürülebilirliği sağlamak için Kısa Çalışma Ödeneğine başvuruda bulundu. Çalışanlarımızın sağlığını ve güvenliğini fiziksel, ruhsal ve ekonomik olarak sağlam tutabilmek, dayanıklı kılabilmek özellikle krizin en koyu yaşandığı dönemlerde her zaman önceliğimiz oldu.  

Üst yönetim, akademik ve idari katmanlarda da karar süreçlerinin tarihimizde hiç olmadığı kadar keskin seviyelere ulaştığını gördük. Nisan ayı itibarıyla ülke ve dünya olarak yaşanan ekonomik daralmanın sinyallerini yolun henüz çok başındayken gözlemlemiştik. Maliyeti minimize etmek için geliştirdiğimiz önlem ve eylem planları, bütçe kısıtları, değişen öncelikler, varsayım yapmayı zorlaştıran belirsizlikler hatta riski yönetmeye çalışmanın bir riske dönüştüğü zamanlar yaşandı. Öyle ki yalnızca güz yarıyılı başlığında YÖK’ten açıklama beklenen süreçte eğitim-öğretim planlamasına ilişkin 12 senaryo ortaya çıktı. Akademik, ekonomik, sosyal, sağlık ve güvenlik başlığında her senaryonun kendine özgü açmazları, açılımları ve elbette hiç istenmeyen sonuçları da oldu. Bu noktada bazı kararları vermenin, uygulamanın ve tebliğ etmenin bizim için hiç kolay olmadığını belirtmek isterim. 

Değerli Kültür Ailem, 

Kriz dönemlerinde her sorunun net bir yanıtı olmayabiliyor. Kaosun ortamında, bazı kararları alırken yüzde yüz emin olmak, bir lükse dönüşüyor. Bu noktada yönetişim, şeffaf iletişim, katılımcılığı destekleyen bir yapıyla kararlarımızda tutarlı ve çevik davranmaya odaklandık. 

Pandemi ile birlikte hepimiz bireysel, profesyonel, kurumsal çapta bir sınav veriyoruz. Kısa ve orta vadede kriz varlığını çeşitli seviyelerde, farklı yan etkilerle hayatımızda hissettirmeye devam edecektir. Sağlık ve güvenlikten, ekonomik ve sosyal politikalara kadar geniş bir yelpazede farklı testlerden geçmek durumunda kalabiliriz. Bu noktada zaman, karşılıklı güven ve anlayışla ayakta durabilmek zamanı. İyileşme döneminde, birbirimizi iyi niyetle ve sağduyuyla anlamaya her zamankinden çok daha fazla ihtiyacımız olacak. 

Bugünleri, sağlıkla geride bırakabilmek dileğiyle…

Dr. Bahar Akıngüç Günver
Mütevelli Heyet Başkanı