Değerli Kültür Ailem, 

Dünya sahnesini her yönüyle bir arenaya çeviren COVID-19, varlığını istisnasız hepimize kabul ettirdi. Ben ne kadar keskin olursa olsun, her koşulda gerçekle yüzleşmekten yana kullanıyorum tercihimi. Farkındalığın verdiği cesaret, neye karşı savaştığımı bilmek beni ayakta tutuyor. 
  
Farkındayım, bu üç hafta hiç kimse için kolay değildi. İş ve özel yaşam dengemiz iç içe geçti. Bir yandan kendimizi ve sevdiklerimizi korumaya çalışıyor bir yandan da hayatın taleplerini karşılıyoruz. Üstelik insanüstü bir çabayla. Durmak istiyoruz bazen, bazen çıkıp uzun uzun yürümek, koşmak istiyoruz. Denize, gökyüzüne bakmak, atlayıp gidip sevdiklerimize sarılmak… 

Normalin tanımı hepimiz için değişti. Giderek daralan sahamızda kısa paslaşmalarla, oyunu lehimize çevirmeye çalışmak bütün derdimiz. Ancak yaşadığımız her şey; bütün gelgitlerimiz, çok doğal ve insani. Tahammülünüzün en çok zorlandığı, kişisel alanınızın bir çembere dönüştüğünü hissettiğiniz anlarda sizden ricam, lütfen bir gerçeği kendinize hatırlatın: “Şu an dünyanın bambaşka bir yerinde; bir başka adam, bir başka kadın, bir başka çocuk da üstelik belki çok daha zor koşullarda aynı varoluş mücadelesini veriyor. İstisnasız hepimiz, bütün dünya aynı gemideyiz.” 

Kültür Ailesinin Değerli Üyeleri,  

Kültür Koleji olarak 60 yıl önce bir yelkenle yola çıkmıştık biz. O yelken de pek çok rüzgârı aşıp geçti. Pandemi elbette yaşadığımız diğer krizlerden çok daha büyük ve benzersiz. Ancak virüsün üzerimizdeki bu güç gösterisi de bir gün bitecek ve tüm etkileriyle birlikte sahneden çekilecek. Tıpkı bulut gibi… Yüklendiği yağmuru bir yerde bırakacak ve gidecek. Ama bugün ama yarın… 

Bu süreç orta ve uzun vadede izler bırakacak mı? Evet. Bazı şeyleri zedeledi mi? Kesinlikle. Bir süre daha zorlanacak mıyız? Öyle görünüyor. Salgın kontrol altına alınacak ancak hepimizin; ekonomik, toplumsal, tıbbi, psikolojik düzeyde toparlanmak için biraz daha zamana ihtiyacı olacak. Dolayısıyla pandemi sonrası için de yaşanabilecek zorlu süreçlere hazırlıklı olmak, dayanıklı kalmak için bedensel olduğu kadar ruhsal ve zihinsel sağlığımızı da korumamız gerek. 

Bir diğer ricam, bu süre zarfında sekteye uğrayan iletişim pratiklerimizle ilgili. Pandemi en çok, bizi ayakta tutan iletişim alışkanlıklarımızı zedeledi. Bu anlamda sahip olduğumuz tüm donanımları ve kanalları mümkün olduğunca aktif kullanmaya çalışalım. 

İletişim, eğitim ve çalışmaya ilişkin süreçlerimiz oturmaya, rutinlerimiz oluşmaya başladı. Uzaktan öğretim platformumuz CATs, eğitim hizmetinin sürdürülebilirliği konusunda ihtiyaçlarımızı karşılamaya devam ediyor. 
Uzaktan çalışma sürecinde ise ikinci haftayı geride bıraktık. Rektörlüğümüzle, Genel Sekreterliğimizle, Dekanlarımızla ve Meslek Yüksekokulu Müdürümüzle, Mali ve İdari İşler Daire Başkanlığımızla, Hukuk Müşavirliğimizle yaptığımız toplantılarımız ajandalarımızda yerini aldı. İdari süreçlerimizde de hizmet ağımız ve alanımız genişliyor. İKÜ Sanal Banko devreye alındı. Bu kapsamda sürecin gelişmesi, dijital hizmet kalitesinde mükemmele ulaşmak için iletişim kanallarımızı açık tutmaya devam edelim.

Önümüzdeki zamanlarda da paylaşım ortamımızı azami düzeyde canlı tutmak için gereken çabayı göstereceğimize yürekten inanıyorum. 

Bu süre zarfında özellikle çalışma koşullarımız ve personelimize sunduğumuz yan haklarımızdan biri olan sağlık sigortamızın kapsamına ilişkin pek çok soru bizlere geliyor. Bu vesileyle, soru işaretlerini gidermek adına birkaç başlığı sizinle paylaşmak istiyorum. Öncelikle, personelimize sunduğumuz tamamlayıcı sağlık sigortamızın, dilerim hiçbir zaman ihtiyacımız olmaz, pandemiyi de kapsadığını belirtmek isterim. Çalışma koşullarımıza gelirsek… Uzaktan çalışmanın ne zamana kadar devam edeceğini bir ölçüde sürecin belirleyeceğini söyleyebiliriz. Bu kararda iki temel kriterimiz var: Sağlığınız ve güvenliğiniz. Uzaktan çalışma programı konusunda KOVKOM, haftalık periyodlarla bizleri bilgilendirmeye devam edecek. Çalışma koşullarımızın orta ve uzun vadede nasıl şekilleneceği de çeşitli boyutlarıyla ele aldığımız bir başlık. Pek çok kurum, hizmet verdiği sektör ve iş tanımları bağlamında farklı stratejiler belirliyor. Bizim, esas hedefimiz ve dileğimiz ise hiçbir çalışanımızı mağdur etmeyerek bu süreci geride bırakmak ve işimize geri dönebilmek. Ancak belirsizliğin yarattığı koşullara bağlı olarak uzaktan çalışmanın getirmiş olduğu dengesiz iş yükü dağılımı karşısında; yıllık izin vb. çözümler üretmemiz gerekebilir.  

Kültür Ailesinin Değerli Üyeleri,

Altını çizmek istediğim bir diğer başlık; paylaşmanın ve dayanışmanın önemi. Bu tür zamanlarda çözümün bir parçası olmak yolunda sağladığımız en küçük katkıyla bile bir başka yaşamı değiştirebileceğimizi unutmayalım. Kriz zamanlarında yardımlaşmanın güç veren tılsımlı bir yanı vardır. Bu kapsamda İKÜMED ve KÜMED çok güzel bir çalışmaya imza attı. Kültür Koleji mezunlarımız arasında tıp mensubu olan Kültürlü isimlerle kapalı devre bir ağ oluşturduk. Hastanelerin ihtiyaçlarını belirleyerek, bir dayanışma seferberliği başlattık. Katkısıyla destek olmak isteyen tüm çalışma arkadaşlarımın, İKÜMED ile irtibata geçmesi yeterli. 

Ailemizin Değerli Üyeleri,

Kültür, özünde bir aile işletmesi ve aile olmanın bilinciyle bugünlere geldi. Dolayısıyla Kültür çatısı altında emek veren herkes bu ailenin bir üyesidir. Sizden ricam bu belirsiz süreçte aile olduğumuzu unutmamamız. Konuştukça, birbirimize duyduğumuz güveni, iyi niyeti korudukça düşüncelerimizi ve yeni fikirlerimizi paylaşacağımız ortamı besledikçe yükümüz hafifleyecek. Gün sonunda esas olan sağlıkla, güvenlikle ve sevdiklerimizle hayatta olabilmek. Bugünler geçecek, ben yürekten inanıyorum. Belirsizliğin hakim olduğu bu iklimde, zaman ve mekân tanımadan çalışan, üreten tüm çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyor; ailenize selamlarımı, çocuklarınıza en içten sevgilerimi iletiyorum. 

En kısa sürede görüşmek dileğiyle,
Dr. Bahar Akıngüç Günver 
İKÜ Mütevelli Heyet Başkanı