Değerli Kültür Ailem, 

28.03.2020’de paylaşmaya başladığım Kültür Gündemi mesajları 13’üncü haftasını doldurdu. Pandeminin yarattığı belirsizlik yükünü biraz olsun hafifletebilmek için paylaştığım her mesaj; bağlantıda kalmanın; açık, objektif, yalın iletişimle kurulan bağın, özellikle kriz zamanlarında çok daha değerli olduğunu gösterdi bana.  Paylaşımlarımın ardından sizlerden gelen geri bildirimler ise yeni fikirlere, zihin açan tartışmalara, yolumuzu aydınlatan senaryolara ilham verdi. Çok teşekkür ederim. 

Değerli Kültür Ailem, 

Geriye dönüp baktığımda her şeyden önce; şok fazını Kültür Ailesi olarak sağlıkla geride bıraktığımızı bilmek son üç ayın en önemli kazanımıydı benim için. 

Haziran ayı itibarıyla başladığımız kademeli çalışma düzenimiz şu sıralar en önemli gündem maddelerimiz arasında. Hatta kendi rutinlerini oluşturmaya başladı. Fakülte dekanlarımız, meslek yüksekokulu ve enstitü müdürlüğümüz, daire başkanlıklarımızın katılımıyla oluşturulan kadrolarımızla çalışma ağımızı biraz daha genişlettik. Geçtiğimiz hafta, kampüste çalışmak için akademik ve idari personelimizden de yoğun bir talep geldi. Bu nedenle 15-30 Haziran 2020 tarihleri arasında KOVKOM tarafından paylaşılan liste dışında, Ataköy’de çalışmak isteyen personelimiz için sağlık ve güvenlik ilkemiz doğrultusunda yeni bir düzenleme gerçekleştirdik. Planlama kapsamında, ofis ortamında çalışmayı talep eden personelimizin, öncelikle Destek Hizmetleri Daire Başkanlığıyla iletişime geçmelerini ve gelen geri bildirimlere hassasiyetle uyulmasını önemle rica ediyoruz.  

Değerli Kültür Ailem, 

Bireysel ve kurumsal sağlığımızın, pandeminin gerçeklerinden asgari düzeyde etkilenmesi için hepimiz büyük bir çaba veriyoruz. Bu noktada alınan kararlar, başvurulan önlemler, yaşanan değişimler birer zafiyet değil kriz sonrasında ruhsal, sosyal, ekonomik olarak ayakta kalabilmek için geliştirilmiş birer yaşam stratejisidir.  
Belirsizlik ve kaosun tavan yaptığı; bugüne kadar bildiğimiz ya da kabul ettiğimiz normların, davranışların, rollerin radikal değişimlerden geçtiği; farklı cephelerde, düzlemlerde algılanması zor bir dönemi aştık. An geldi, hepimiz toplumun tüm alanlarında “askıda” hissettik kendimizi. Ancak kriz yönetimi bir cesaret ve öğrenme deneyimidir. Ben yerine biz öznesini koyabilmek, en önemlisi de günün gerçeklerini eğip bükerek oluşturulan ve hiçbir dayanağı olmayan, felaket senaryolarına mesafe koyabilme becerisidir. Krizin yarattığı belirsizlik ikliminden beslenerek son derece doğal ve insani kaygılarımızı suistimal eden; umudu, birbirimize ve kurumumuza olan güvenimizi, iş ve yaşam enerjimizi törpüleyen kurum içi ya da kurum dışı hiçbir bilgiye itibar edilememesini de bu vesileyle sizlerden önemle rica ediyorum. Krizin yan etkileri nedeniyle oluşabilecek tüm gelişmelerde bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçlerde de Mütevelli Heyet, Rektörlük, Genel Sekreterlik ve KOVKOM’un; açık, şeffaf, objektif bilgiye dayanan iletişim ilkesiyle paylaşımlarını sürdüreceği konusunda sizleri temin ederim. 

Değerli Kültür Ailem, 

Biz, her birimiz, İstanbul Kültür Üniversitesi gibi geleneği ve geleceği olan bir ailenin parçasıyız.  Sağlıkta yarattığı yıkıma ek olarak sosyal ve ekonomik açıdan bütün dünyanın dengesini hedef alan pandeminin elbette üzerimizde yarattığı etkiler oldu. Ancak bir mağdur ya da kurban psikolojisiyle pasifize olmadık. Hepimiz iş ve yaşam dengelerimiz içinde rollerimizi, sorumluluklarımızı en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştık. Aktif, çalışmayı, üretmeyi başarmış bireyler olarak 3 ayı geride bıraktık.  Şimdi de akılcı ve yapıcı iyimserliği elden bırakmadan, önümüzdeki yeni normal fazını aşacağız. Yeter ki kendimize ve en önemlisi de birbirimize güvenelim. 

Son olarak bu hafta sonu aileler için son derece özel. Bugün LGS sınavında çocuklarıyla birlikte heyecanlanan tüm çalışma arkadaşlarıma kolaylık, gençlerimize başarılar diliyorum. Yarın Babalar Günü. Bu vesileyle Kültürlü Babaları da en içten dileklerimle kutluyorum.  

Selamlarımla,
Dr. Bahar Akıngüç Günver
İKÜ Mütevelli Heyet Başkanı