Değerli Kültür Ailem, 

Pandemi ile birlikte, uzaktan devam eden çalışma ve eğitim düzenine geçişimizin ilk ayını dün geride bıraktık. Hepimiz adına, belirsizliği yönetmek için yoğun çaba gösterdiğimiz bir dört hafta oldu. Çeşitli seviyelerde süreçler otursa da büyük resme baktığımızda ülke ve dünya genelinde soru işaretleri halâ devam ediyor. Artık Korono öncesi ve sonrası şeklinde ayrım yapabilecek kadar çok deneyimimiz ve bilgimiz var. 16 Mart itibarıyla eğitime ara verileceğini resmi olarak duyurduktan birkaç gün sonra, uzaktan çalışmaya geçtik. Dönüp baktığımda üniversite olarak 22 yıllık tarihimizde kampüslerimizin böylesine boş ve sessiz olduğunu hiç anımsamıyorum. 

Bu, küresel seviyede, yaşamın her katmanında verilen bir mücadele. Öte yandan kendimizi, yaşamdaki önceliklerimizi, bakış açımızı, zamanımızı nasıl yönettiğimizi de sorguladığımız bir sınav, bir deneyim bütün bunlar. Yeni normallerimiz oluşmaya başladı, dijital bir sayfa açtık hayatımızda; iş süreçlerimizde, gündelik iletişimlerimizde. “Üniversitedeyken bu kadar sık görüşmüyorduk, toplantı yapmıyorduk” yorumları geliyor bazen… Çoğu zaman aynı fikirde olduğumu söylemeliyim. Ancak bir yandan görüşme frekansımız arttıkça hiyerarşinin baskın tonunun giderek hafiflediğini hissediyorum. Bürokrasi biraz daha seyreldi sanki. Sözü eğip bükmeden de konuşup, paylaşabiliyoruz ki kriz zamanlarında bu müthiş bir pozitif değer. Yeni normal ile hayatımıza giren çevikliğin, pozitif alışkanlıklarımızın sürdürülebilir olmasını diliyorum hepimiz için. 

Değerli Kültür Ailem, 

Bu dönemde özellikle de akademik kadromuzun gündemi oldukça yoğun. Bir yandan bahar yarıyılı süresince uzaktan eğitimin sürdürülebilirliğini sağlarken bir yandan da yeni normalde ölçme ve değerlendirme, telafi, uygulamalı dersler gibi farklı cephelerde emek veriyorsunuz. Her noktada verdiğiniz çaba, çok değerli. Ancak bu vesileyle; başta ölçme ve değerlendirme olmak üzere önceliklerimiz konusunda bazı noktaların da altını çizmek isterim.  

Yaz okulu, telafi süreci vb. tüm uygulamalar gençler için her zaman bir stres unsurudur. Ancak yaşadığımız dönem gereği gençler, belki de yaşamlarının en çetin sınavını veriyorlar. Bu anlamda esas olan öğretimde verimlilik. Hem sizlerin değerli emeğinin karşılığı hem de gençlerimize bu süre zarfında destek olabilmek adına ölçme ve değerlendirmede azami iletişim ve empatiyi göz önünde bulundurmanızı rica ediyorum.

Bununla birlikte değinmek istediğim bir başka nokta da Pandeminin tüm ciddiyetiyle hayatımıza girdiği dönemde, ertelemek durumunda olduğumuz etkinliklerimiz. Üniversite içinde bilim, kültür, sanat alanında düzenlenen her etkinlik çok değerli. Yeni normal içinde etkinliklerimizin de zamanı ve mekânı değişti. Bu nokta pandeminin ilk haftalarında oluşan açığı; geçtiğimiz bir ay içinde müthiş bir eforla kapattığımızı görüyorum. Yalnızca eğitim ve iş süreçlerimizi değil etkinliklerimizi de neredeyse aynı kapsam ve zenginlikle dijital ortama taşıdık. Bu noktada yapılan her iş, günün koşullarında takdire değerdir. Bu bağlamda webinarlarımızı içerik olarak son derece değerli bulduğumu belirtmek ister emeği geçen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ederim. Dijital etkinliklerin düzenlenmesi için akademik kadromuz kadar idari birimlerimizden de gelecek tüm önerilere ve yeni fikirlere de her zaman açık olduğumuzu belirtmek isterim. 

Dayanışma içinde geride bırakacağımız bugünlerin ardından sağlıkla ve mutlulukla görüşmek dileğiyle. 

Dr. Bahar Akıngüç Günver 
İKÜ Mütevelli Heyet Başkanı