Lessing’in başyapıtı olarak kabul edilen kitabı “Altın Defter”, artık eser veremediği için tıkanan ve çocuğunu tek başına yetiştiren bir anne, yazar, aşık, dost, aktif politikacı kimliklerinin baskısı altında ruhsal çöküntünün eşiğine gelen bir yazar olan Anna Wulf’un kendi içindeki bölünmeyi, dört ayrı renkteki deftere yansıtmasını ele alır. Her defter yazarın kişiliğinin bir bölümüne odaklanır. Sarı Defterde Anna’nın kendi üzerine yazdığı bir romanı, siyah defterde Afrika deneyimleri, kırmızı defterde politik duruşu, mavi defterde ise gündelik olaylar yer alır. Komünizmin hayal kırıklıkları, kadın erkek ilişkilerindeki sorunlar, yazın hayatı ile ilgili kaygılar nedeniyle ruhsal çöküntünün sınırına dayanmış olan yazarın, kendini çözümleme aşaması, Jung öğretisiyle desteklenen rüyalar, arketipler, psikoanaliz seansları, aydınlar arasında yapılan sıkı tartışmalar içinde ele alınır. Anna’yı çılgınlığın eşiğine getiren bu çalkantılı çöküntünün ruhsal çözümlemesi beşinci defter olan Altın Defter ile gelecektir. |