İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver, Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19) ile değişen İKÜ gündemine ilişkin bir mesaj yayınladı. "Değerli Kültür Ailem, Pandeminin yarattığı yeni normalde farklı gelişmelerin yaşandığı bir haftayı daha geride bıraktık. Kolay zamanlardan geçmedik. YÖK’ten gelen bildirim üzerine, çalışmalarına başlanan ve geçtiğimiz hafta yayına alınan covid19.iku.edu.tr adresine baktığımızda geride bıraktığımız 7 haftalık süreçte birlikte neler başardığımızı, hangi aşamalardan geçtiğimizi, Kültür’de sürdürülebilirlik için verilen emeği bir kez daha gördüm. Bir rapordan çok daha fazlasını içeren bu web portalı, aslında bir hafıza. Süreç içinde geldiğimiz noktayı ve ürettiğimiz katma değeri görebilmek adına kurumsal bir arşiv. Portalda özellikle toplumsal hizmet ve salgın sonrası başlıklarını içeren iki bölüm ise gelecek planlarımızın bir yansıması. Bu başlıkların geliştirilmesi için düşünce, öneri ve eleştirilerinizin her kademede çok değerli olduğunu ve katkılarınızı beklediğimizi belirtmek isterim. Bu vesileyle, covid19.iku.edu.tr’nin hazırlığında emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, süreç içindeki çabamızı ortaya koyan, büyük resmi bize gösteren bu platforma katkıları için teşekkür ediyorum. Değerli Kültür Ailem, Önümüzde halihazırda aşmamız ve yönetmemiz gereken ekonomik, sosyal, akademik pek çok başlık var. İş süreçlerimiz kadar toplumsal katma değere de odaklanmak zorundayız. Bu kapsamda, geçtiğimiz hafta üniversitemiz adına çok değerli yansımalar elde ettik. Eğitim Fakültemizden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Toran koordinatörlüğünde Türkiye, İngiltere ve Çin'de bulunan üniversitelerin araştırmacıları ile Yeni Koronavirüs Hastalığı (COVID-19) karantina sürecinde, Türk ve Çinli ebeveynlerin, evde çocuklarıyla yaşadıkları deneyimlere yönelik araştırma basında ilgiyle karşılandı. İİBF Uluslararası Ticaret Bölümümüzden Doç. Dr. Nebile Korucu Gümüşoğlu’nun Dünya Çalışma Örgütünün raporunu gençlik, kadın ve işgücü bağlamında değerlendirdiği basın açıklaması da özellikle ekonomi editörleri tarafından ilgiyle karşılandı. Hukuk Fakültemizden Dr. Öğr. Üyesi Ender Demir’in "Korona Günlerinde İşçi Hakları" konusunda kamuoyunu aydınlattığı açıklamalar da basında gündem yarattı. Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Rauf Yıldız, Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Gürhan Çiftçioğlu, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Sinan Alçın, Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanımız Prof. Dr. Önder Kavakçı gibi çok değerli hocalarımız; araştırmaları ve görüşleriyle pandemi sürecinde Kültür Üniversitesini temsil etmenin yanı sıra bilgileriyle toplumsal titreşim de yarattılar. Ayrıca yine akademik ve idari kadromuzdaki çalışma arkadaşlarım da farklı konularda düzenledikleri webinarlarla bu sürece değer kattılar. Yaşama dair kültür birikimini paylaşabilmek, kriz zamanlarında bize çıkış sağlayacak en büyük güçtür. Eğitimle birlikte araştırma ve toplumsal sorumluluk misyonumuzu pandemi döneminde de özveriyle sahiplenen tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Değerli Kültür Ailem, İlk paylaşımlarımda ve toplantılarımızda da dile getirdiğim cümleyi bir kez daha tekrar etmek isterim. Yüzleştiğimiz ve baş etmek için olağanüstü bir çabayla çalıştığımız pandemi sürecinde hepimiz, tüm dünya aynı gemideyiz. Yeni bir öğrenme ve çalışma geleceği inşa etmeye çalışıyoruz. Bu sürecin sonunda yalnızca normaller değil, hepimizin duygusal ve zihinsel setleri de değişti, dönüştü. Artık çok daha hazırlıklı ve farkındayız. Kendimize ilişkin; sevdiklerimizin, mesleğimizin, sağlığımızın, umudun, özgürlüğün değerine ilişkin çok ciddi bir farkındalık deneyimi yaşadık ve çeşitli seviyelerde yaşamaya devam ediyoruz. Bu noktada Kültür olarak, kurumsal felsefemizin ve karakterimizin özünü oluşturan anayasamızdaki değerlerimizi yeniden anımsamanın ve anlamı üzerine düşünmenin de farkındalık sürecimiz için yapıcı bir etki sağlayacağına inanıyorum. Birey olmak, toplumsal bilinç kazanmak, sağlam bir karakter, katılımcılığa destek, düşünce ve inançlara saygı, çok yönlülük, sürekli iyileştirme ve geliştirmeden yana olmak, çok yönlülük... Kurumsal Anayasamızdaki bu başlıklar aynı zamanda her birimizin insan olarak sahiplendiği, önemsediği, yaşatmak ve korumak için çaba gösterdiği, savunduğu özdeğerler arasında. Kurumlara kimliğini kazandıran, örgüt iklimini belirleyen insanların değerleridir. Kurum misyonu ve değerlerinin kendi yaşam duruşumuzla ilişkisi, bağlantısı, özdeşleşmesi, örtüşmesi çok önemli. Aramıza katılan yeni çalışma arkadaşlarımız kadar yıllardır birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızla kurduğumuz bağın özünde örtüşen bu değerlerimizin etkisi çok büyük. Aksi durumda birlikte yıllardır çalışmak, bu çalışma kültüründen bir aile oluşturmak, birlikte bir krizi yönetmeye çalışmak nasıl mümkün olabilirdi? Değerli Kültür Ailem, Yaşam, tüm zorlu sınavlarıyla sevdiklerimizin değerini de öğretiyor bizlere. Yarın bu anlamda çok özel bir tarih: Anneler Günü. Anneliği duygusuyla, kaygısıyla, sorumluluğuyla dünyanın hem en lezzetli hem de en eziyetli deneyimi olarak tanımlıyorum ben. Bir canlıyı biyolojik olarak dünyaya getirmekten çok daha öte bir mesele annelik, benim dünya görüşüme göre. Bu nedenle geçtiğimiz günlerde okuduğum, beni çok etkileyen bir mesajı paylaşmak istedim sizinle. “Doğum yapmış... Doğum yapmamış... Doğurduğunu bağrına basmış... Doğurduğunu bağrına bile basamamış... Doğurmadığını bile bağrına basmış... Kendi anne olan... Vicdanı anne olan... Ruhu anne olan... Bütün kocaman yürekli kadınlara... Gidenler nur olsun. Kalanlar sağ olsun.” Bütün kocaman yürekli kadınların Anneler Gününü kutluyor; çalışma arkadaşlarımın annelerine de bu vesileyle en içten dileklerimi iletiyorum. Bu krizi en sağlıklı, en güvenli ve en doğru şekilde aşmak için elimizden gelen her fedakârlığı yaparak dayanışma içinde olmak ve Kültür çatısı altında, güven içinde tekrar buluşmak dileğiyle..." Dr. Bahar Akıngüç Günver Mütevelli Heyet Başkanı |