Kononavirüs, soğuk algınlığından ölümcül zatürreye (pnömoni) kadar değişen şiddette solunum yollarını etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır. Kişiden kişiye yayılması, solunum damlacıkları ile direkt veya kontamine olmuş bir yüzeyle temas yoluyla gerçekleşir. Virüsün etki ettiği alana göre hastalığın şiddeti de değişmektedir. Alt solunum yollarına ulaşan virüs, bronşları enfekte ederek bronşite veya akciğerin genel inflamasyonuna neden olarak zatürre gibi ağır enfeksiyonlara yol açabilir.
Alt solunum yolu, hava kesecikleri (alveol) ile sonlanır. Akciğerde bulunan hava kesecikleri kılcal damarlarla çevrilidir, bu sayede oksijen - karbondioksit değişimi gerçekleşir. Sağlıklı bir akciğerde hava keseleri içindeki oksijen, kılcal damarlara iletilir; organlardan gelen karbondioksit ise alveollere alınıp dışarıya atılır. Koronavirüs varlığında ise durum zorlaşır; virüs alveol duvarlarına ve kılcal damarlara zarar verir; alveol duvarını kalınlaştırarak oksijenin geçişini zorlaştırır ve daha fazla nefes darlığı hissedilmesine neden olur. İnflamasyon ilerledikçe vücudun oksijene olan ihtiyacı karşılanamaz ve karbondioksiti atma yeteneği de azalır.
Solunum sisteminin önemi göz önüne alındığında, solunum sistemi sağlığımız için yapacaklarımız önem kazanmaktadır. Enfekte olmadan önce yapılacak solunum egzersizleri ile solunum sağlığını geliştirmek, hastalığın getireceği bulguları azaltabilir. Ancak unutulmamalıdır ki verilecek bu öneriler hastalığı önlemek yerine geçmeyecektir. “Fizyoterapistim Nerede” grubunun oluşturduğu egzersiz programı Şekil 1’de gösterilmiştir. Egzersiz önerilerine geçmeden önce bazı egzersizler hakkında ön-ek bilgi vermek daha faydalı olacaktır kanaatindeyim; ** Yapılacak her “solunum egzersizi”; akciğer fonksiyonlarınızı güçlendirdiği gibi stresin vücuttaki etkilerini azaltarak fiziksel ve zihinsel sağlığı korumaya yardımcı olur. ** Burundan alınan nefes; burundaki kıllar ve mukoza membranı aracılığıyla gelen havanın temizlenmesi sağlar, böylece hastalığa karşı bir kalkan oluşturur. Ayrıca, burundan alınan nefes ile gelen hava ısıtılır ve nemlendirilir; aksi takdirde soğuk ve kuru hava akciğerlerin özellikle alt loblarında enfeksiyonlara yol açabilecek niteliktedir. ** Derin nefes: Günlük hayatta akciğer kapasitemizin tamamını kullanmayız. Derin nefes ile akciğer kapasitesini geliştirebiliriz. Buna ek olarak alınacak derin nefes ile akciğerin daha az kullanılan bölgelerinden partiküllerin çıkarılması sağlanır, viral partiküllere maruz kalmayı azaltabilir. ** Zorlu nefes verme: Soluk verme normalde pasif gerçekleşen bir olaydır. Aşağıda egzersizlerini de görebileceğiniz zorlu nefes verme egzersizi yoluyla ekspiatuar (nefes verme) kaslarınız çalışarak nefes verme olayını gerçekleştirebilirsiniz. Bu kasların dirence karşı çalışması (kemerin, balonun direncine vb. karşı) nefes verme kaslarının kuvvetlendirilmesini sağlar. Bir an önce sağlıklı günlere erişebilmek dileğiyle! Arş. Gör. Gülşah Karaca Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü |