Mutasyon, alternatif dalgalar, sosyal ve ekonomik etkiler, dijitalleşmenin tercihten zorunluluğa dönüştüğü 2021 yılı girişimciler için de bir sınav olacak. 1-21 Şubat 2021 tarihleri arasında “Yeni Normale Yön Verecek Fikirlerini Gerçeğe Dönüştür” temasıyla girişimci gençler için “Start-Up Şöleni” düzenleyen İstanbul Kültür Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver, kriz dönemlerinin ezber bozan, yenilikçi ve çözüm odaklı girişimci adayları için bir fırsat olduğuna dikkati çekti.
Kauffman Foundation’ın 2020 Aralık’ta yayınlandığı, “COVID-19 Girişimcilerin Karşılaştığı Zorlukları Nasıl Etkiliyor” başlıklı çalışmaya göre girişimcilerin mücadele ettiği pek çok cephe var. Girişimcilerin yaşadıkları zorlukların etkisini pandemi öncesi ve sonrası ele alan çalışmaya göre bölgesel ve coğrafyaya ilişkin açmazlar pandemi öncesinde yüzde 17 iken pandemi sonrası yüzde 39’a çıkıyor. COVID 19 öncesi yeni müşteri bulma konusunda yaşanan zorluk önceden yüzde 60 iken şimdi yüzde 80’e yükseliyor. İş kurma için fon bulma, korku ve güvensizlik, kanunlar ve düzenlemeler konusunda da pandemiden etkilenen girişimcilerin, sosyal ağ ve bağlantı kurma oranlarının da bu süreçte düşüşe geçtiği görülüyor. Girişimciler ve girişimci adayları, kriz döneminde yaşadıkları tüm açmazların yanı sıra bir soruyla daha baş etmeye çalışıyorlar: “Şimdi girişimciliğin yeri mi?”
Büyük fikirler zor zamanlarda doğar
61 yıllık tarihiyle Türkiye’nin en eski eğitim kurumlarından biri olan Kültür Koleji’nin eğitim vakfı tarafından kurulan İstanbul Kültür Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanı Dr. Bahar Akıngüç Günver, girişimci fikirlerinin zor dönemlerde de yeşerebileceğine inanan yöneticilerden. Üniversitenin kurucu vakfına ilham veren Kültür Koleji’nin de kriz döneminde doğan bir eğitim girişimi olduğunu belirten Dr. Akıngüç Günver; eğitimde Kültür markasının girişimcilere ilham verecek öyküsünü şöyle aktardı: “Kültür, ulusal ve küresel krizlerden güçlenerek çıkmış bir marka. Dedem Halil Akıngüç Kültür Dersevini Eskişehir’de kurduğunda yıl 1932. Dünyanın Büyük Buhran sınavını verdiği zamanlar. Dedem Almanca’da uzak okul anlamına gelen ve mektupla teknik eğitim veren Fernschule’nin Türkiye temsilciliğini alıyor ve 600’e yakın öğrencisi oluyor. Eskişehir’de 1932’de kurduğu Kültür Dersevi’ni 1943 yılında İstanbul’a taşıyor. O dönem İkinci Dünya Savaşı yaşanırken, yeni bir şehirde bir eğitim girişimi kuruyor. Babam ve Onursal Başkanımız İnş. Yük. Müh. Fahamettin Akıngüç, Aile İşletmemiz Kültür Koleji’nin kuruluş kararını Türkiye’de ‘58 yılında yaşanan devalüasyonda veriyor. Mühendislik mesleğini kriz nedeniyle bırakarak, eğitim girişiminin temellerini atıyor. 2 yıl boyunca hazırlık çalışmalarını yapıyor. Resmi kuruluşumuz ise ‘60 ihtilalinden dört ay sonra, 26 Eylül 1960 yılında oluyor. Bu kronolojiden bir girişimcilik dersi çıkarmak gerekirse; dünya steril bir yer değil, parlak fikirler, kriz zamanlarında da yeşerebilir.”
Kriz dönemlerinin, girişimci zihinler için risk iştahını açan özel zamanlar olduğunu kaydeden Dr. Akıngüç Günver’e göre, girişimcilerin sermayesi yaratıcı zihinleri ve cesaretleri. Dr. Bahar Akıngüç Günver, bu noktada girişimci adayları için mentorluğun en az ekonomik destek kadar önemli olduğunu savundu.
Pandemi döneminde de İKÜ’de girişimci ve yenilikçi fikirleri desteklediklerini kaydeden Mütevelli Heyet Başkanımız, Teknoloji Transfer Ofisi ve Proje Geliştirme ve Koordinasyon Biriminin çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerini belirtti. Yöneticilerin, kriz döneminde farklı sesleri, fikirleri ve katılımcılığı desteklemesi gerektiğine dikkati çeken Dr. Bahar Akıngüç Günver, üniversitede girişimcilik ekosisteminin öğrenci ve hoca sinerjisiyle sağlanabileceğine dikkat çekti.
Pandeminin gölgesinde geçen 2020 yılında Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksi sıralamasında yer almanın Kültür’deki girişimciler için de ciddi bir motivasyon olduğunu kaydeden Dr. Akıngüç Günver’e göre, kriz döneminde ezber bozan düşüncelere kaynak ayırmak, problem çözme becerisi yüksek bireyleri buluşturacak ortamları geliştirmek yönetsel bir sorumluluk. “Şimdi girişimciliğin yeri mi?” sorusunu ise Mütevelli Heyet Başkanımız tereddüt etmeden şu sözlerle yanıtlıyor: “COVID-19 bütün dünyada çözülmeyi bekleyen problem setleri yarattı. Çözüme odaklanan girişimci fikirler ve zihinler için bu dönem keşfedilmeyi bekleyen bir vaha. Biz de bu süreçte, “Yeni Normale Yön Verecek Fikirlerini Gerçeğe Dönüştür” temasıyla 1-21 Şubat tarihleri arasında başvuruların kabul edileceği bir start-up şöleni düzenliyoruz. Bir eğitimci olarak kriz döneminde gençlerin girişimci fikirlerinin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Özetle şimdi girişimciliğin yeri mi sorunuza yanıtım kesinlikle evet.”
Kriz Döneminde Girişimcilere ve Girişimci Adaylara Öneriler
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Girişimcilik Bölümü akademisyenlerinden Dr. Öğr. Üyesi Seray Begüm Teraman kriz döneminde fikirlerini hayata geçirmek isteyen girişimci adayları ve girişimciler için önerileri şöyle sıraladı: “Genel olarak girişimcilerin mevcut tüm varsayımlarını tekrar gözden geçirmeleri ve gerekiyorsa günümüz koşullarını değerlendirerek yeni varsayımlara dayalı iş modelleri ortaya çıkarmaları gerek. Geleneksel iş modellerinin pandemi krizinde ayakta kalması neredeyse imkânsız. Bu dönemde girişimcilerin uzun bir süre yatırım alamayacakmış gibi bir mali strateji belirlemelerinde yarar var. Nakit akışında yaşanan sıkıntılar ve yaşanabilecek zorluklar sebebiyle her girişimcinin acil durum planı olmalı. Mevcut operasyonlara zarar vermeden hangi giderlerde azaltmaya gidileceğini de öngörmeliler. 6-9 aylık bir sürede iş modelinin sürdürülebilirliğini sağlayacak nakdin güvence altına alınmış olmasında da yarar var. Yatırımcının risk iştahının düşük olduğu ve hatta uzaktan yatırım yapmaya yeni yeni alıştığı düşünüldüğünde, yatırım turlarının daha da zorlayıcı olacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor. ”
İKÜ Girişimcilik Bölümü öğretim elemanlarından Arş. Gör. Mustafa Bekmezci ise pandemide uzaktan eğitim, sağlık, iletişim, evde eğlence gibi girişimlerin ön plana çıktığına dikkat çekti. Arş. Gör. Bekmezci ayrıca küresel tedarik zincirine ve güvenli şehirlere yönelik girişimler için de pandemi döneminin önemli fırsatlar içerdiğini belirtti. Pandeminin bu fikirleri beslediğini ve girişimcileri, yükselişte olan alanlara doğru kaydırdığını belirten Arş. Gör. Bekmezci; Healthtech, insurtech, fintech gibi dijitalleşmeyi destekleyen bulut tabanlı teknolojiler, sosyal izolasyonda ev aktivitelerini kolaylaştıran uygulamaların da hızlı ölçeklenebileceği bir döneme girildiğinin de altını çizdi.