Geçirdiği trafik kazası nedeniyle yürüme engelli olan Zeynep Nida Bulut, dört yıl ara verdiği üniversiteye yeniden döndü. İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İç Mimarlık ve Çevre Tasarım Bölümü öğrencisi olan Zeynep Nida, projelerini tüm engellilerin ulaşabileceği şekilde tasarlayacak.
İstanbul Kültür Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencisi Zeynep Nida Bulut, çocukluğundan bu yana mimar olmak istedi. Ancak 4 yıl önce birinci sınıfın ara döneminde geçirdiği trafik kazasından dolayı hayalini ertelemek zorunda kaldı. Omurgasındaki kırık nedeniyle tekerlekli sandalyeyle yaşamaya başlayan Zeynep, geçtiğimiz yıl verdiği kararla okuluna geri döndü. Şimdi çocukluk hayaline ulaşmak ve mezun olur olmaz hem kendisi hem de diğer engeliler için engelsiz bir gelecek kurmayı hayal ediyor. Zeynep, hikâyesini ve hayallerini şöyle anlattı:
Kaldığım Yerden Devam
“2016’da okula başladım. Birinci dönemi tamamladıktan sonra iki haftalığına ailemin yanına Muğla’ya gittim. 2017 yılının Ocak ayında ise trafik kazası geçirdim. Omurgam kırıldı. Omurilik felci teşhisi konuldu. Ameliyat oldum, 8-9 ay hastanede kaldım. Fizik tedavim devam ediyor. 2021 yılında eğitimime devam etmek için İstanbul’a kesin dönüş yaptım. İç mimarlık çocukluk hayalim. Çocukluk hayalimi gerçekleştirmek için yoluma kaldığım yerden devam ediyorum.
İlk Adım Çok Önemli
Okula yeniden döndüğüm ilk gün çok heyecanlıydım. Tekerlekli sandalye ile nasıl olacak diye korkuyordum. Evde geçirdiğim dört yıl beni içine kapanık birisine dönüştürdü. Sosyalleşme korkum oluştu. Ama okula geldiğim andan itibaren herkes çok yardımcı oldu. Gördüm ki hiçbir şey korktuğum gibi değilmiş. Önyargıyla hareket etmemenin, o ilk adımı atmanın çok önemli olduğunu gördüm. Okulu bitireceğim, kararlıyım. Okulu bitirdikten sonra İtalya’da yüksek lisans yapmak istiyorum. Hatta İtalyanca da öğrenmek istiyorum.”
Herkes için Gidilebilir Mekanlar
Zeynep, “Mesleğimle birlikte değiştirmek istediğim şeyler var." diyor. "Mesela artık herhangi bir yere ya da yapıya gittiğimde benim ilk baktığım şey ‘rahatça gezip dolaşabilecek miyim?’ oluyor. Hatta bazı yerlere gitmeden önce arayıp benim için uygun olup olmayacağını soruyorum. İlerde projelerimde en çok buna dikkat edeceğim. Tasarladığım yerler herkes için ulaşılabilir olmalı. Bununla birlikte sinema, tiyatro, müze gibi sosyal alanlara gittiğimde de bu alan benim için en uygun nasıl olurdu diye hayal ediyorum.”